Seçim sonuçlari ise, beklenen ve tahmin edilenleri tastik etti. Buna göre PDK yaklasik 750.000 oy ve 38 milletvekili ile birinci, Goran yaklasik 480.000 oy ve 24 temsilciyle ikinci, YNK 350.000 oy ve 18 vekille üçüncü olurken, Yekgirtiya Îslamî yaklasik 190.000 oy ve 10 sandalye kazanarak dördüncü oldu. Besinci siraya ise 6 vekille Komela Îslamî yerlesti. Tevgera Îslamî, Partiya Sosyalist, Partiya Komunist, Arasteya Sêyem ise sirasiyla birer vekille parlamentoya girmeye hak kazandilar. 111 sandalyeli parlamentonun 11 temsilcisi ise Kürdistan’daki azinliklara (Türkmen, Asuri ve Ermeni) ayrilmis durumda.
Seçimlerin ardindan 5-6 hafta geçti. Normalde olmasi gereken koalisyon görüsmelerine baslamakti. Ne yazik ki tersi oldu ve Kürt partilerinden önce Ankara ve Tahran hareketlenmeye, kendilerine yakin parti temsilcilerini agirlamaya basladi. Iran YNK ve Goran’i markaja alirken, Türkiye PDK’li yetkililerle görüsmeye hiz kazandirdi. Her iki devletin diplomatik temsilciliklerinin Hewlêr’deki mesaileri ise rekor düzeyde.
Seçim sonuçlari PDK ve YNK arasinda sürdürülen ve taraflarin, ortaklarin esitligini temel alan fifty-fifty koalisyon döneminin de sonuna gelindigini gösteriyor. Ortadogu’daki gelismeler, güç dengelerindeki hareketlenme ve islami güçlerin Suriye ve Irak’taki saldiri ve barbarliklari genis tabanli bir ulusal koalisyonunun Kürtlerin hayrina oldugunu söylüyor. Peki bu olanakli mi? Olanak dahilinde degilse, nasil bir durumla karsi karsiya kalinabilir?
Genis tabanli ulusal bir koalisyon olanakli ve hatta elde edilen kazanimlarin korunmasi, Kürt hareketi arasinda yeni bir didisme ve olasi bir çatismanin önüne geçmek için de zorunlu. Bu iliskide bulunulan dis güçlerden özerklesmek, araya mesafe koymak için de gerekli. Sömürgeci güçlerle anganjman, iliskileri geriyor, yanlis yapmaya kapilari araliyor, birçok alanda ulusal bir durusu engelliyor.
Kürdistan’in güneyindeki olusumla son yirmi yilda ve özellikle de son on yil içinde önemli kazanimlar elde edildi. Yerlebir olmus, viraney çevrilmis Kürdistan büyük ölçüde imar edildi. Halkin yasam düzeyi ve standardi yükseldi. Kürdistan halki basini rahatça yastiga koyabilecegi bir güvenlige kavustu. Yeni ve özgür bir nesil boy atti. Uluslararasi planda taninirlik ve güvenirlik saglandi. Irak ve bölgede dikkate alinir, hesaba katilir bir konuma ulasildi. Dörtbir yan yangin yerine dönmüsken, Kürdistan güvenlik ve istikrarin hüküm sürdügü bir ada olmayi basardi.
Tüm bu kazanimlarin korunmasi ve gelistirilmesi içinse Ankara ve Tahran’in dayatmalarina dur diyebilecek, gelecek müdahaleleri engelleyebilecek mümkün oldugunca genis tabanli ulusal bir koalisyon sart. Bunun basarilabilmesi için de en basta seçimlerden birinci parti olarak çikan KDP’ye ve Kürdistan Bölge Baskani Mesud Barzani’ye tarihi bir görev ve rol düsüyor. Nasil ki 1991’de Kürdistani Cephe, Bereyê Kurdistan tarihi bir rol oynayip Kurucu Meclis görevi üstlenerek bugünkü kazanimlara yol açtiysa, 21 Eylül seçimlerinden sonra olusan Kürdistan Parlamentosu da bu görevin ve kazanimlarin ilerletilebilmesi için buna denk tarihi bir rol oynayabilir. Bunun tek ve biricik yolu da Ankara ve Tahran’dan özerk hareket edebilecek ulusal bir koalisyondur.
Kürtler ne Ankara’ya göbekten bagli bir Sunni eksende, ne de Tahran güdümlü bir Sii eksende yer almak zorundalar. Seçim sonuçlarinin ortaya çikardigi siyasi tablo ayni zamanda bir sans olarak degerlendirilmeli ve Kürt hareketi arasinda gerilen iliskilerin tamiri için bir firsat olarak ele alinmalidir. Bunun saglanamamasi durumunda kapida bekleyen tehlike ise ne yazik ki oldukça büyük.
Ankara ve Tahran hakimiyet savasini Hewlêr’e tasiyarak kabuk baglamis eski yaralari kasiyabilir ve kozlarini Kürtler üzerinden paylasma yoluna basvurabilirler. Bunun gerçeklesmesi durumunda ise iç çatisma, Güney’in fiili olarak Behdinan ve Soran diye ikiye ayrilmasi olasiliklar arasindadir. Behdinan Ankara ile iliskilerini daha da gelistirirken, Soran Tahran ve Bagdat’a meyledebilir.
Bunlari yazmak, dile getirmek bile insani ürpertmeye yetiyor. Fazlasina ise geçit verilmemeli, Hewlêr’de yeni filizlenen çimler üzerinde fillerin tepismesine müsade edilmemelidir.
