Türk Devleti uluslararası hukuku ve insan haklarını çiğnemeye devam ediyor. Istihbaratına bağlı havuz medyası yolu ile kamuoyunu tahrike yönlendiriyor. Suçsuz insanları hedef götererek katliamlara sebeb oluyor. Uluslararası  kamu oyu ve Avrupa Birliginin ……… bu gibi tahrikçi, suçlayıcı ve hedef gösterici hareketlere müsaede etmemelidir. Türk Devleti Garê’ye saldırı ve yenilgisinden sonra, yeniden karalayıcı yollara başvuruyor.  Bunun en son örneği Kürd yazar ve gazetecisi Medeni Ferho’yu hedef gösteren karalayıcı ve hedef gösteren girişimleridir.

Sayın Medenî Ferho hapis ve tehditlerden sonra, 1992’de çaresiz yurtdışına çıkmak zorunda kaldı.  Belçika’ya yerleşti. Belçika’da yazarlık ve gazeteciliğine devam ediyor. Şimdiye kadar 30 eseri yayınlanmıştır. Bilindigi gibi 3 Mart 2006 da ihtiyar anne ve babası devletin karanlık güçleri tarafindan kendi evlerinde vahşice katledildiler.

Türk televizyonlarında yıldırma, yoketme ve Kürt Bağımsızlık Hareketi mesuplarını ve Kürt aydınlarını elimine etme tartışmaları yapiliyor. Terör suçu ile, ülkeyi bölme ve parçalama asılsız suçlamaları ile gündeme taşıyor. Emekli general, eski Askeri Istihbarat Birimi Başkani Îsmaîl Hakî Pekîn, bir televizyon programında, Paris’te gerçekleştirilen katliamın bir devlet projesi olduğun açıkça dile getirdi. Devletin buna benzer eylemleri korkusuzca yapması ve ayrılıkçı muhalefeti ortadan kaldırması gerektiğini söyledi. Askeri Istihbarat Biriminin eski başkanının bu açıklamasından sonra, Mustafa Sait Özkan isimli biri, gazetecilik ismi altinda 22.02.2021’de, Sabah gazetesinde Türk Içişleri Bakanının emrini yerine getirerek, baştan sona yalan ve iftiraya dayalı, istihbaratın hazırladığı aslı olmayan bir haber yayınladı. Bu haberde Sayın Medeni Ferho’nun adı, soyadı ve fotograflarını da yayınlayarak hedef gösterdi. Sözde  gazeteci, bununla da yetinmedi, 24.02.2021’de yine Sabah gazetesinde, ikinci ve asılsız  bir haber daha yayınladı,  hedef  gösterici suçlamalarına yenilerini  ekledi..

Bu ciddi bir tehdittir. Belçika Devleti ve diger Avrupa Birliği  Ulkelerin bu duruma eğilmeleri, siyasi ve diplomatik  kanallarını harakete geçirmeleri ve konu üzerine ciddiyetle eğilmeleri, Türkıye Devletini sert bir şekilde uyarmaları gerekmektedir. Tehdit altında olanların da, güvenliğini saglanması ve koruma altına almaları gerekmektedir.

Biz, dil, kültür ve araştırma kurumları olarak, gelişen son olaylardan endişe duyuyoruz. Bunun için de, Belçika ve Avrupa ülkelerinin emniyet güçlerinden beklentimiz odur ki,  bu ciddi konuyu hassasiyetle  ele almaları, bu tür tehdit ve hedef götermelerin önünü kesmelidirler. Bu ciddi olayı gözardı etmemelerini, Türk çetelerinin suçlarına da ortak olmamalarını  istiyoruz.

Almanya Kürt Araştirma ve Bilim Enstitüsüa – Almanya

Brüksel Kürt Enstitüsü.                                         Stockholm Kürt Enstitüsü

 

 

F
E
E
D

B
A
C
K