Belçika Federal Senatörü Karl Vanllouwe’nin moderatör oldugu konferansi KONGRA GEL Baskani Remzi Kartal, PJAK Baskani Heci Ehmedi dahil yüzü askin davetli dinledi.

 

BÖLGE DEVLETLERI KÜRTLERI TANIMIYOR

 

Ilk gündemde söz alan Dr. Xaled Isa, Kürtlerin bölgenin en eski kadim halklardan birisi oldugunu hatirlatarak, “Ingiltere ve Fransa’nin I. Dünya savasi sonrasinda Suriye’yi ‘bagimsizlastiriken’ ülkede yasayan diger halklari da hiçe saydilar. Örnegin yüzde 20’si Hiristiyan olan Suriye’de bu oran simdilerde yüzde 8’lerde civarindadir.

 

Suriye devletinin kurulusunda sonra Kürt bölgeleri için bütün Suriye hükümetleri Araplastirma siyaseti izlediler. Fakat buna karsin Kürtler kendilerini korumasini bildiler” dedi.

 

2003’de kurulan PYD’nin bir program çerçevesinde hiçe sayilan Kürt halkinin haklarini savunmak için mücadeleye basladigini ifade eden Isa, Rojava’da faaliyetlerini hizlandiran PYD’ye karsi Esat rejiminin tutuklama furyasi baslattigini ve 2012 yilina kadar binlerce PYD’linin cezaevlerine konuldugunu sözlerine ekledi.

 

Bölge rejimlerinin Kürt halkini bir halk olarak dahi kabul etmediklerine deginen Isa, “Kabul etmeleri durumunda bu, Kürtlerin haklarini tanimak anlamina gelir” dedi.

 

Dr. Xaled Isa, Rojava’daki kadin devrimine de deginerek “Kadinlarin mücadelelerinden kaynakli oldukça memnun olduklarini” sözlerine ekledi.

 

‘TÜRKIYE IÇERIDE VE DISARIDA HERKESE DÜSMAN’

 

Isa’nin ardindan söz alan Dogan Özgüden de, bundan 40 yil önce Türkiye için bütün komsu devletler ve içerideki sol muhalefetin devlet düsmani oldugunu söyledi. Bu kosullarda binlerce Asuri, Ermeni ve Kürdün Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldiklarina dikkat çeken Özgüden konusmasini söyle sürdürdü:

 

“AKP hükümeti ‘komsularla sifir sorun’ politikasi uygulamis ama bu politikada Arap Bahari sonrasinda gerçekligini yitirmisti. Günümüzde ise durum oldukça farklidir, 2010 yilinda Kürt hareketinin askeri basarilari sayesinde, Türk devletini Abdullah Öcalan’in baris önerilerini kabul etti.

 

Suriye’de baslayan gösterilerden sonra Türk devletinin basbakani Tayyip Erdogan, Esat karsiti bir politika izlerken açiktan Suriyedeki silahli örgütleri destekledi, yardimlarda bulundu. Erdogan her zaman sultanlik isteyen bir politik hattin takipcisi oldu.”

 

MEDYANIN DURUMU

 

“Medya’nin Rölü” bölümünde söz alan uluslararasi iliskiler aktivisti Ludo de Brabander, “Suudi Arabistan’in Suriye’de çok önemli bir rölü var zira Suudi Arabistan, Suriyeli radikal Islamist gruplara para ve silah yardimini açiktan yapmakta. Neden Suudiler radikal gruplara yardim ediyorlar dersiniz?

 

Suriye Iran’nin dostudur ve Iran’da Suudi Arabistan’in düsmaninidir. Suudiler Iran’la birlikte Suriye ve Lübnan’i ortadan kaldirmak istiyor” dedi.

 

VRT televizyonunda Rudi Vranckx, Arap Bahari sirasinda bölgedeki izlemimlerini anlatti. Misir’daki degisimi “bir film gibiydi” sözleriyle tanimlayan Vranckx, Avrupa medyasinin ise Suriye ile imtihanini ise elestirdi.

 

Suriye’ye gittigine söyleyen Vranckx rejimin gazetecileri bölgeden uzaklastirdigina degindi ve bir gazetecinin ise kendilerine yakin bir mesafede öldürüldügünü söyledi. Vranckx, Suriye rejiminin gazetecileri istememelerinin nedeni ise ülkeden nelerin yasandigini kimsenini duymasini istememesine bagladi.

 

SALIH MÜSLIM: DEMOKRASIMIZDEN KORKUYORLAR

 

Kürtlerin Mezopotamya’da yasayan en eski halklardan birisi oldugunu söylerek sözlerine baslayan Salih Müslim, Suriye rejiminin ve bölge devletlerinin bu gerçegin üzerini örtmeye çalistiklarini ve anadillerini kendilerine unutturmak istediklerini söyledi.

 

Rojava’da ortaya çikan öz yönetimden ve demokrasiden bölge güçlerinin rahatsiz olduga dikkat çeken Müslim, “Selefist cihadistleri üzerimize gönderdiler, halklarin kendi öz demokrasilerinden rahatsiz oldular, Kürtler ve Rojava’da yasayan diger halklar kendilerini savunmanin disinda ne yaptilar. Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar, El Nusra basta olmak üzere ne kadar terörist organizasyon varsa üzerimize gönderdiler” dedi.

 

Rojava halkinin yardima ihtiyaci oldugunu da söyleyen Müslim söyle devam etti: “Doktora, saglik ekipmaNlarina ve gidaya ihtiyaç var. Rojava’daki yasananlari dünyaya anlatiyoruz. Bu sebeple Türkiye’ye 2 defa gittim, selefistlerin saldirilarini engellemelerini istedim, fakat Türkiye basbakani bu durumla ilgilenmedi. Kürtleri ve Rojava yönetimini tanimalarini istedigimizde bunu kabul etmeyeceklerini söylediler.

 

Bizim amacimiz demokrasiyi insa etmektir, bunu sadece Rojava için degil tüm Suriye için istiyoruz.”

 

Müslim, gerici bölge devletlerinin diktatöryal olmayan, halklarin kendi kendini yönetebilecegi bir sistemin açiga çikmasini istemedigini de sözlerine ekledi.

 

BRÜKSEL 23.11.2013

http://www.firatnews.com/news/guncel/bruksel-de-rojava-ve-gelecegi-konulu-konferans-duzenlendi

 
F
E
E
D

B
A
C
K