Kak Mesud böyle düsünebilir. KDP’nin PYD hakkinda olumsuz görüsleri olabilir. Bunlar dogal. Dogal olmayan bu tür açiklamalarin Erdogan’la bulusmaya gidilirken yolda yapilmasi. Ve mesajin ziyaretten önce Ankara’ya ulasmasi.

Ankara’nin PYD ve Kürdistan’da sahada mücadele içinde olanlara bakisi belli. Kürdistan’a cihada gönderdigi güruhlar orta yerde dururken, bunlarin eline bolca Kürt kani bulasmisken, böylesi bir açiklamanin zamanlamasi haliyle dikkat çekici.

Mesud Barzani bu ve varsa daha agir elestirilerini bizzat Salih Müslüm’ü Hewlêr’e çagirarak dile getirebilirdi. Ya da bizzat Kandil’e bir temsilci gödererek rahatsizliklarini iletebilir, bunu da uygun görmüyorsa oradan yetkilileri davet ederek yüzlerine söyleyebilirdi. Kanimca bu daha sik kaçardi ve daha etkili olurdu. 

Yine de böyle uygun gördüyse, biçime iliskin diyebilecegimiz fazlaca birsey olmaz. Ama içerigine iliskin olur. Sayet PYD, Esad güçlerini yanina alip Kürdistan’da diger güçlere karsi bir „temizlik“ harekatina girmis olsaydi, Kak Mesud yerden göge kadar hakli olurdu. Zira bu büyük bir cürüm ve suç olurdu; yenilir, yutulur, elle tutulur ve savunulacak bir tarafi olmazdi.

Ne var ki suç olarak isnad edilen Esad rejimi ile iliskidir. Savasan, çatisan, karsit konumda mevzilenmis olan taraflar, iliski içinde olamazlar mi? Olurlarsa bu affedilmez bir suç mu olur?

PYD basindan beri “ben çatisan taraflardan herhangi birinin saflarinda yer alarak savasa ortak olmam” dedi ve Kürdistan’i yangindan uzak tutmaya çalisti. Ne zaman ki müslüman çeteler Kürt yerlesim birimlerine saldiriya geçti, Yurt Savunmasi için kollari sivadi ve Kürdistan’i ve halki fedakarca savundu, Türkiye’nin her türlü destekte bulundugu istilaci çeteleri Kürdistan’dan söküp atti.

PYD, Esad’a savas açsaydi ne olurdu? Iste Halep ortada. Tas tasin üstünde kalmamis. Halep’te yasayan çocuklara cehennemi tarif edin denilse, verecekleri cevap Halep’tir, yasadiklari sehrin içine düstügü durumdur. Kürdistan’i haleplestirmemek suçsa, evet bu suçu PYD isledi. Iyi ki de isledi ve Kürdistan’i yangindan ve yikimdan elinden geldigince korudu. 

Hewlêr’de Amed ziyareti sonrasi düzenledigi bilgilendirme toplantisinda Rojava’ya iliskin olarak “ne dag, ne de tepe var” diyen Kak Mesud’un, Esad’a savas açilmadigi için PYD’ye yüklenmesi ise bir çeliski ve çikmazin, hatta bir zorlanmanin disa vurumudur. Esad’in savas uçaklarina, tank ve toplarina karsi ovaya ve düzlük bir alana yayilmis olan Kürt yerlesim birimlerini savunmaya iliskin bir reçete, plan ve program sunulmus olsaydi, belki bir düzeyde anlasilir olurdu. Ne yazik ki bu da yok.

Gelelim sömürgeci rejimlerle iliski ve arayislara. Biraz gerilere gidelim. Yil 1991, mevsimlerden bahar, aylardan Mart. Saddam tüm gücü ve devsirdigi çapulcu sürüleriyle Kürdistan’a cihad ilan etti. Milyonlarca insan sinirlara vurdu kendini, can havliyle. Kisa bir süre zarfinda onbinlerce insan soguktan ve açliktan kirildi. Kirilan bu onbinlerce insanin daha kirki çikmadan, önce Mam Celal, ardindan Kak Mesud ve Kak Nosirvan Mustafa, Saddam’in sarayinda aldilar solugu. Sarilip koklasmalar, bir kirilma yaratti tüm Kürtlerde ve dünya saskinlikla izledi, olup biteni.

Sonra 1994, KDP ile YNK arasinda yasanan birakûjî ve ardindan 1996’da Saddam’in tanklariyla YNK’in Hewlêr’den sökülüp atilmasi ve Mam Celal’in yaya olarak Iran sinirina dayanmasi. Bunlar kötü örnekler. Bunlari burada siralamak, yeniden hatirlamak bile, üzüntü veriyor insana. Keske olmasaydi, keske yasanmasaydi!

Iyi örnekler de var. Yil 2003. Saddam yenilmis, esi, kizlari ve torunlari disari çikmak için arayis içindeler. Sunni Sammar asiret reislerinden kirki konuktur Hewlêr’de. Sammar Seyhlerinin kaldigi oteldeyiz. Aksamlari bilmemiz gerekenler konusunda bilgilendiriliyoruz hafiften, Baskanlik Sarayi’inda görevli olanlarca. Kürt-Arap çatismasina yol vermemek için Saddam’in esi, kiz ve torunlarinin Kürdistan üzerinden Suriye’ye geçislerine “göz yumuldu”, centilmence. Sayet bu “cürümse”, PYD de bu cürmü isledi ve teslim olan Baas görevlilerini saliverdi.

“Biz Kürdistan halki olarak barisa elimizi uzatiyoruz. Baris süreci baslattiklari için Sayin Basbakan Erdogan’in attigi baris adimini takdirle karsiliyoruz. Sayin Öcalan’in bu yaklasimini da takdirle karsiliyoruz. Tüm gücümüzle bu sürecin arkasinda durmaktayiz” diyen ve Erdogan’a methiyeler düzen Barzani’nin PYD’yi Esad’la iliski içinde olmakla suçlamasi bir çeliskidir.

Ya sömürgeci rejimlerle iliskiler ne türden olursa olsun, tümden red edilir ve bunun geregi yapilir, ya da biri olumlu bulunurken, digerinin lanetlenmesi olmaz! Isin getiri ve götürüsüne, Kürt halkinin çikarlarina bakilir.

Diger taraftan otel lobilerinde devrim yapilamayacagini, kullanilmis keresteyle Gökdelen dikilemeyecegini herkesten önce Kak Mesud bilir. Sayin Barzani’ye yakisan, konumuna uygun, toparlayici, kucaklayici tutum ve davranislardir, yoksa tersi degil!

([email protected])

F
E
E
D

B
A
C
K